İdare Mahkemesi Kararlarına Konu Alacaklarda Tecil Faizi İstenebilir

T.C.

Yargıtay

12. Hukuk Dairesi

2021/3451 E.

2021/8179 K.

ÖZET idari yargı ilamlarıyla hüküm altına alınan "tazminat ve vergiye dair" hükümde, -tecil faiziyle birlikte tahsiline karar verilmemiş olsa dahi- alacaklının kararın infazına ilişkin faizi düzenleyen emredici nitelikteki İYUK 28/6.m gereği "mahkeme kararının tebliğ tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süreye tecil faizi isteyebileceği" hk.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

İlamlı takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair şikayetlerinin yanında takipte alacaklı tarafından %22 tecil faizi talep edildiğini, takip dayanağı ilamda yasal faiz öngörüldüğünü ileri sürerek faiz oranının düzeltilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin kısmen kabulü ile şikayetçinin borcunun 2.583.774,80 TL olarak belirlenmesine fazla tutar olan 10.159,044 TL yönünden takibin iptaline karar verildiği, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, dayanak ilamda yasal faize hükmedildiğinden tecil faizi talep edilemeyeceği gerekçesi ile borçlunun istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kısmen kabulü ile şikayetçinin borcunun 2.583.774,80 TL olarak belirlenmesine, fazla tutar olan 10.159,044 TL yönünden takibin iptaline, takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar maddi tazminat, manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücretinin asıl alacak tutarları için %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, alacaklının istinaf talebinin ise İİK’nun 363/1 ve 365/son maddeleri gereğince reddine karar verildiği görülmüştür.

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

6352 sayılı Kanunun 58. maddesi ile değişik İYUK 28/6. maddesinde “Tazminat ve vergi davalarında idarece, mahkeme kararının tebliğ tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süreye 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faiz ödenir.” hükmü düzenlenmiştir. Belirtmek gerekir ki bu düzenleme idare mahkemesi kararında geçen faizi belirlememekte, kararın infazına ilişkin faizi düzenlemektedir ve emredici niteliktedir.

Somut olayda, İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 30.01.2019 tarih ve 2017/1395 E. - 2019/124 K. sayılı kararında alacaklı lehine maddi ve manevi tazminata hükmedildiği, ayrıca kararda yasal faize hükmedildiği, ancak yukarıda bahsi geçen düzenlemenin emredici olduğu, borçlu tarafından dayanak ilamın kendisine tebliğ edilmediğine ilişkin herhangi bir iddianın da ileri sürülmediği, dolayısı ile takipte tecil faizi talep edilebileceği anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 25.02.2021 tarih ve 2020/1016 E. - 2021/629 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.


Yol Tarifi